Osmanlıcada Kullanılan Yazı Biçimleri: Tuğra
Hat Sanatı Yazı Çeşitlerinden Tuğra yazısı
Dîvân-ı Hümâyûn da hazırlanan belgelerde en çok göze çarpan "tuğra", Osmanlı
padişahlarının mührü ve bir çeşit imzasıdır. Oğuz Türkçe'sinde "Hakan'''' ın
imzası ve buyruğu" anlamındaki "Tuğrağ" kelimesinden türetilmiştir. Türklerin
geliştirdiği bir yazı biçimidir. Önceleri ferman, berat, vakfiye gibi yazılı
evrakın baş kısmına konan tuğranın zamanla kullanılma sahası yaygınlaşmış; tuğra
sonraları mühürler, paralar, pullar ve kitabelerde kullanılmaya başlanmıştır.
Osmanlı padişahlarının -baba adıyla beraber- ismini ve "el-muzaffer daima"
dileğini taşıyan tuğralar her padişahla beraber değiştirilir ve yeni padişah
tahttan ayrılana kadar da kullanılırdı. Ayrıca bu yazı tarzıyla, âyet, hadîs ve
güzel sözler de yazıla gelmiştir.
Yaygın olarak kullanılan çeşitlerini açıkladığımız hat san'''' atının; kalem-i
sicillat, kalem-i sülüseyn, kalem-i celil, kalem-i müselsel gibi daha pek çok
çeşidi vardır.
Hüsnühattaki bu zenginlik, tabiatta var olan çeşitliliği ve âhengi ifade etme
gayreti olarak adlandırılabilir. Çünkü Allah, isimlerinin tecelligâhı olan
kâinatı yaratırken, san'''' atlarını da en güzel şekilde o âlem içinde var
etmektedir. Yani kâinattaki en güzel, en muhteşem san'''' at, Yüce Yaratıcı''''
nın yaratmadaki san'''' atıdır. Hat san'''' atında insanın san'''' at
anlayışındaki incelikler ve zevk-i ruhanisi bütün derinlikleriyle uygulanmış,
meydana getirilen eserlerde hem yazı güzelliğine, hem de ifadelerin mânâ
güzelliğine dikkat edilmiştir. Böylece yazı ve söz çok zârif bir san'''' atta
bütünleşmiştir. Göz, kâinatla bütünleşmeye çalışan san'''' atı temâşa ederken,
san'''' atlı yazıların ifade ettiği mânâlar, insan zihninde ve yüreğinde yeni
ufuklar açmıştır. Tarih boyunca hattatlarımız, âlemdeki bu zarafet ve letâfeti,
kısmen de olsa hat san'''' atındaki çeşitlilikle yazı diline aktarmaya
çalışmışlar günümüzde de bu çalışmalar devam etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzu yazınız...